{ "title": "Sülük", "image": "https://www.suluk.gen.tr/images/Suluk-12.jpg", "date": "20.01.2024 18:35:26", "author": "Bekir İLBAĞI", "article": [ { "article": "
Sülük, hayvanlar aleminin en enteresan canlılarındandır. Sülükgiller familyasından halkalı solucanların alt gurubundandır. Sülük, kan emerek beslenen bir canlıdır. Sülüğün vücudunun her iki ucunda, kan emmeye yarayan vantuzları vardır. Sülüklerin boyları genellikle 10-20 cm arasındadır. Rastlanan En uzun sülük 75 cm olarak tespit edilmiştir. Halkalı solucanlar gurubunun kan emen sınıfındandır.

Sülük: Açlığa uzun süre dayanabilen bir yapıya sahiptirler. Sülüklerin vücutları 34 adet halkadan oluşmaktadır. Vücutlarında kıl bulunmamaktadır. Sülüklerin vücutları kütikula adı verilen su geçirmeyen, koruyucu, mumsu yapıdaki bir tabaka ile kaplıdır. Sülüklerin vücutları yassıdır. Sülüklerin arka vantuzları daha büyüktür. Suda yılan gibi yüzerler, susuz ortamda ise vantuzlarıyla da tırtıl gibi hareketler ile yer değiştirirler. Sülükler çoğunlukla koyu, yeşilimtırak renktedirler.

Sülükler, tatlı sularda, denizlerde ve rutubetli ortamın olduğu topraklarda yaşamaktadır. Sülüklerin yaşam alanları, rutubetli ve düzenli yağış alan yerdir. Bu sebeple sülükler kurak alanlarda yaşayamazlar. Sülüklerin 20-25 yıl arasında yaşadıkları tespit edilmiştir. Sülüklerin yaşam süresi, ait olduğu familyaya göre oldukça uzun sayılabilir. Sülüklerin çeşidi ise 300'den fazladır. Bunlar içerisinde tıp alanında kullanılan hirudo medicinais adı verilen çeşidini tıp uzmanları bilmekte ve tedavi için kullanmaktadırlar.

Sülüklerin beslenmeleri: Sülüklerin çoğu kan emmektedir; ancak birkaç çeşidi etçildir. Etçil sülükler küçük kurt, salyangoz ve böcek larvalarıyla beslenmektedir. Sülükler, genellikle balıkların ve memelilerin derilerine yapışarak kan emmek suretiyle beslenirler. Bir sülük kendi ağırlığının sekiz katı kadar kan emebilmektedir. Yeni kan emmiş olan bir sülük, yaklaşık olarak bir yıla yakın beslenmeden yaşayabilmektedir. Sülükler kan emmek için bir canlıya yapıştığında tükürüklerinde bulunmakta olan kanın pıhtılaşmasını engelleyen maddeyi canlıyı ısırdığı yerde salgılar. Böylece canlının kanı pıhtılaşmaz, sülükte rahatça canlının kanını emer. Bazı sülüklerin küçük ve keskin dişleri de bulunmaktadır.

Sülüğün emdiği kan kursağında toplanır ve bu şekilde de vücudu şişer. Vücudun büyük çoğunluğu kursaktan oluşmaktadır. Normalde sülük 20 dakikada neredeyse tamamen şişer ve kan emme işlemine son verir. Kanı emdiği yerden bir süre daha kan sızması devam eder. Kursağında biriken kanı sindirmesi için vücudunda bulunan bakteriler işbaşı yaparak sindirimi sağlar.

Çoğalmaları: Sülüklerde hem erkeklik hem dişilik özelliği bulunur. Sülükler uygun ortamlara bıraktıkları yumurtalarla çoğalırlar. Yumurtadan çıkan yavru sülük önce bir böceğe yapışır, sonra bir kurbağaya yapışır, daha sonra ise daha büyük bir canlıya yapışarak yaşamaya çalışır. Büyük canlıya yapışıncaya kadar üç yıllık bir ergen olurlar.

Sülük deri yoluyla solunum yapmaktadır. Çok az çeşidi solungaç solunumu yapmaktadır. Tıp sülüğü olarak bilinende beş çift göz bulunur. Güneş ışığında fazla kalamadıkları için yaprak ve taşların altlarında saklanırlar. Sülüklerin derilerinin çeşitleri yerlerinde bulunan hassas algılayıcıları ile ısıyı, dokunmayı ve kimyasal uyarıları algılarlar. Bir kısım sülükler hayvan hastalıklarını yapıştığı hayvandan diğer hayvana taşımaktadır.

Tıp alanında yararlanılması: Sülüklerin tıp alanındaki kullanımı yaklaşık 2500 yıl öncelere kadar dayanmaktadır. Günümüzde de mikro ve plastik cerrahide tedavi maksatlı kullanılmaktadır. Sülükler tıp alanında ağrı kesici, kas gevşetici, bağışıklık sistemini düzenleyici, kanın pıhtılaşmasını engelleyici, oluşmuş pıhtıyı eritici, tansiyon dengeleyici, mikrop öldürücü ve stres giderici gibi etkileri için faydalanılmaktadır.
" } ] }