{
    "title": "Sülük Çeşitleri",
    "image": "https://www.suluk.gen.tr/images/Suluk-Cesitleri-72.jpg",
    "date": "19.01.2024 05:05:04",
    "author": "Fatma Özkul",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Sülük çeşitleri,</b> Dünyada 15 çeşit sülük bulunurken Türkiye'de üç çeşit sülük tıbbi amaçla kullanılmaktadır. Türkiye'de kullanılan sülükler Hirudo medicinalis Linnaeus, Hirudo verbana carena ve Hirudo orientalis'tir. Ama daha çok kullanılan sülük Hirudo medcinalis Lİnnaeus'tur. Türkiye'de kullanılan bu üç çeşit sülüğün karınlarındaki ve sırtlarındaki çizgiler ve renkleri farklıdır. Uzun süre açlığa dayanabilen sülüklerin boyu 10-20 cm kadardır. Sülükler 20-27 yıl arasında yaşayabilmektedirler. Birçok çeşidi bulunan sülüğün birkaç tanesi etçildir. Etçil olan bu sülükler salyangoz, küçük kurt ile beslenmektedir. Çoğunluğu ise canlıların vücudundaki kanı emerek beslenirler. Sülüklerin hem erkeklik hem de dişilik özelliği bulunmaktadır. Sülükler ışıktan kaçan canlılardır. Bundan dolayı uzun süre ışığa maruz bırakılmaması gerekir. Derilerinin çeşitli kısımlarında sıcaklığa ve dokunuşlara karşı hassas noktalar bulunmaktadır. Nemli yerleri seven sülükler bir ağaç yaprağına yapışarak alttan geçecek bir hayvanı beklerler. Tropikal bölgelerdeki sülükler ise bazı vahşi ve evcil hayvanların burunlarına girerler. At sülüğü bunlardan biridir.</div><div><br></div><div><b>Sülük çeşitleri</b>nden özellikle tıbbi amaçla kullanılan sülükler vücuttaki fazla kanı dışarıya çıkarmak için kullanılır. Sülük tedavisi bundan 2500 yıl önce kullanılmaya başlanmıştır. 19. Yy. 'da Fransa'da hastalıkların çoğu sülükle tedavi edilirmiş. Bu sülükler için 19. Yy. 'da Fransa'da özel çiftlikler dahi kurulmuştur. İngilizlerde sülüğe canlı eczane adını vermişler. Sülük tıpta plastik cerrahi ve mikro cerrahide kullanılmaktadır. Sülüklerle ilgili bilinmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Örneğin deriye yapışan sülük yapıştırıldığı yerden koparılmadan alınmalıdır. Bunun içinde yapışan sülüğün etrafında yanan bir kibrit gezdirilmeli ya da sönmüş kibrit sülüğün sırtına bastırılırsa sülük kendiliğinden düşer. Eğer sülük ağza kaçtıysa tuzlu su ya da sirke içilmesi yeterlidir. Sülüklerin iyileştirici özelliklerinin yanında hastalık bulaştırıcı özellikleri de bulunmaktadır. Bundan dolayı sülük tedavisi doktor kontrolünde gerçekleştirilmelidir. Doktor kontrolünün dışında yapılan sülük tedavisi olumsuz sonuçlar doğurabilir.</div><div><br></div><div><b>Türkiye'de sülük çeşitleri hangi hastalıklar için kullanılır?</b></div><div><ul><li>Hemoroit</li><li>İyileşmeyen yaralar</li><li>Felç, Kısmi felç</li><li>Romatizmal hastalıklar</li><li>Ameliyat izleri</li><li>Migren</li><li>Göz hastalıkları</li><li>Varis</li><li>Sivilce, egzama, sedef</li><li>Yüksek tansiyon</li><li>Kulak hastalıkları</li><li>Kolesterol</li><li>Astım, bronşit</li><li>Yanıkların tedavisinde kullanılır.</li></ul></div><div><b>Sülüklerin Bakımı,</b> Sülükler alındıktan sonra temiz ve klorlanmış suya konulmalıdır. Sülüklerin suyunun 16-20 derece olması gerekmektedir. Güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır. Sülüklerin yerini değiştirirken sularda sıcaklık farkı olmamalıdır. Sülükler çok küçük aralardan bile sızabildikleri için kapaklı kavanoz kullanılmalıdır. Bir litrelik kavanozlarda 50'den fazla sülük muhafaza edilmemelidir. Kullanılan sülükler %70 alkol bulunan kavanozlarda imha edilmelidir.</div><div><br></div>"
        }
    ]
}